MİDENİN BİOSAATİ..
MİDENİN BİOSAATİ..
.
Bu tanımlamayı ilk defa biz kullanıyoruz
Biosaat
Saati biliyoruz da ,biolojik saat ne oluyor diyebilirsiniz.
.
Bu tanımlamayı ilk defa biz kullanıyoruz
Biosaat
Saati biliyoruz da ,biolojik saat ne oluyor diyebilirsiniz.
.
Midemiz biolojik bir organımız
Çöplük değil.
Tıka basa dolduracağımız bir çöp kutusu değil.
Ne bulursak ,aklımıza ne gelirse ,nerden duyarsak yiyip içerek zamanlı zamansız midemize dolduruyoruz.
.
Midemizi hiç tanımıyoruz
Midede olup biteni hiç bilmiyoruz.
.
MİDEMİZDEKİ FAALİYETLER
Midemizde iki farklı durum ve iki farklı faaliyet var.
Birincisi mide yemek zamanında olup bitenler
İkincisi ise yemek yemediğimiz zaman midemizde olup bitenler .
.
YEMEK ZAMANI
Midemize yiyecekler gelmeye başladığında,ağzımızda çiğneme faaliyeti başladığında mide harekete geçiyor .
Yenilen gıdaların ilk aşamada mekanik sindirim ile parçalanması gerekiyor .
Hatta bu bir öğütme işlemi.
Çünkü gıdaların ince bağırsaklarda emilim yapılabilmesi için mikro ölçülerde küçülmesi gerekiyor .
Hep bilinen çok çiğneme işlemi bile bunu sağlayamaz.
Neden mikro ölçülerde gıdalar parçalanmalı ?
İnce bağırsaklarda emlim görevi göre vilüslerin içindeki kılcal damarlardan geçebilmeleri için.
Yoksa ,gıdalar büyük mokellü veya daha büyük parçalar halinde olur ise ince bağırsaklardan emilemezler.
.
MİDEDEKİ MEKANİK SİNDİRİM
MİDE HİDROKLORİK ASİT SALGILIYOR
Evet ..
Mide yemek zamanında pH ‘ı 1.5 olan çok güçlü bir asit olan Hidroklorik asit salgılar.
Ancak ve ancak bu asit ile gıdalar parçalanabiliyor mikro düzeylerde :
Hidroklorik asit mekanik sindirimde kendisine yardımcı olacak pepsin enziminide midede bulunan pepsinojen enzimini tepkime ile dönüşüme uğratır Bunun sonucunda sindirimde etkin olan pepsin enzimide üretilmiş olur .
.
Mide kendi ürettiği bu asidin mide dokularına zarar vermemesi için sadece yemek sürecinde özel bir salgı salgılar .
Bu mideyi koruyan salgı sadece yemek esnasında salgılanmış olup mide açken ve dinlenirken bu salgı salgılanmaz.
.
Midedeki bu mekanik sindirimin tam olabilmesi için mide asit düzeyinin düşük olmasına dikkat etmeliyiz.
.
Mesela yemek esnasında SU içmemeliyiz
Suyun pH ‘ı 7-8 olduğundan dolayı mide asidini seyreltir,sindirim bundan dolayı yavaşlar hatta bir süre sonra sindirim durur.
Gıdalar tam olarak parçalanmadığı için ince bağırsağa geötiklerinde emilim de yapılmazlar.Emlim yapılamayan bu tam parçalanmamış büyük gıdalar bir süre sonra çürümeye başlarlar.Çürüdükçe toksin maddeye dönüşürler .Toksikler hem CO2 hemde metan gazı oluştururlar.
Asetaldehait ve diğer en zararlı maddelerin kaynağı olurlar.
Patojenlerinde çoğalmalarını sağlarlar.
Bu son günlerde dile getirilen SİBO rahatsızlığının kaynağıdır.
.
Aynı zamanda gıdalarla gelebilme riski olan bir çok patojende aslında hidroklorik asit ile etkisiz hale getirilecek iken onlar için pH ‘ı yükselmiş bir mide en fazla çoğalacakları alan olmuştur .
.
Bunlar aynı tekrarlar oldukça midede daha çok çoğalmaya devam ederler.
En ünlüleride Helikobacter Plory mikrobudur .
Bu mikrop midenin katili olup ,mide kanserininde kaynağını oluşturur.
.
Diğer yandan yemek esnasında bol su içildiğinden midedeki posa hemen şişer ,şine posanın etkisi ile Hidroklorik ya üstten mide kapağını zorlarlar ya da altan :
Yukarıya yemek borusuna kaçan Hidroklorik asit burasını tahriş eder boğaza kadar .Sonrada bu tahriş olan dokular iltihaplanır enfeksiyona yol açarlar
Bunun adı Reflüdür
Aşağıdan mideden on iki parmak bağırsağına posadan önce giden Hidroklorik asit kaçakları buranın pH’ı normalde 7-8 olduğundan hızla burayı tahrip ederler .
Bu uzun süreçte on iki parmak bağırsağı kanserine doğru gider.
Yağların sentezlendiği yer olan on iki parmak bağırsağı bu görevi yapamaz hale dönüşür.
Midemiz biolojik bir organımız
Çöplük değil.
Tıka basa dolduracağımız bir çöp kutusu değil.
Ne bulursak ,aklımıza ne gelirse ,nerden duyarsak yiyip içerek zamanlı zamansız midemize dolduruyoruz.
.
Midemizi hiç tanımıyoruz
Midede olup biteni hiç bilmiyoruz.
.
MİDEMİZDEKİ FAALİYETLER
Midemizde iki farklı durum ve iki farklı faaliyet var.
Birincisi mide yemek zamanında olup bitenler
İkincisi ise yemek yemediğimiz zaman midemizde olup bitenler .
.
YEMEK ZAMANI
Midemize yiyecekler gelmeye başladığında,ağzımızda çiğneme faaliyeti başladığında mide harekete geçiyor .
Yenilen gıdaların ilk aşamada mekanik sindirim ile parçalanması gerekiyor .
Hatta bu bir öğütme işlemi.
Çünkü gıdaların ince bağırsaklarda emilim yapılabilmesi için mikro ölçülerde küçülmesi gerekiyor .
Hep bilinen çok çiğneme işlemi bile bunu sağlayamaz.
Neden mikro ölçülerde gıdalar parçalanmalı ?
İnce bağırsaklarda emlim görevi göre vilüslerin içindeki kılcal damarlardan geçebilmeleri için.
Yoksa ,gıdalar büyük mokellü veya daha büyük parçalar halinde olur ise ince bağırsaklardan emilemezler.
.
MİDEDEKİ MEKANİK SİNDİRİM
MİDE HİDROKLORİK ASİT SALGILIYOR
Evet ..
Mide yemek zamanında pH ‘ı 1.5 olan çok güçlü bir asit olan Hidroklorik asit salgılar.
Ancak ve ancak bu asit ile gıdalar parçalanabiliyor mikro düzeylerde :
Hidroklorik asit mekanik sindirimde kendisine yardımcı olacak pepsin enziminide midede bulunan pepsinojen enzimini tepkime ile dönüşüme uğratır Bunun sonucunda sindirimde etkin olan pepsin enzimide üretilmiş olur .
.
Mide kendi ürettiği bu asidin mide dokularına zarar vermemesi için sadece yemek sürecinde özel bir salgı salgılar .
Bu mideyi koruyan salgı sadece yemek esnasında salgılanmış olup mide açken ve dinlenirken bu salgı salgılanmaz.
.
Midedeki bu mekanik sindirimin tam olabilmesi için mide asit düzeyinin düşük olmasına dikkat etmeliyiz.
.
Mesela yemek esnasında SU içmemeliyiz
Suyun pH ‘ı 7-8 olduğundan dolayı mide asidini seyreltir,sindirim bundan dolayı yavaşlar hatta bir süre sonra sindirim durur.
Gıdalar tam olarak parçalanmadığı için ince bağırsağa geötiklerinde emilim de yapılmazlar.Emlim yapılamayan bu tam parçalanmamış büyük gıdalar bir süre sonra çürümeye başlarlar.Çürüdükçe toksin maddeye dönüşürler .Toksikler hem CO2 hemde metan gazı oluştururlar.
Asetaldehait ve diğer en zararlı maddelerin kaynağı olurlar.
Patojenlerinde çoğalmalarını sağlarlar.
Bu son günlerde dile getirilen SİBO rahatsızlığının kaynağıdır.
.
Aynı zamanda gıdalarla gelebilme riski olan bir çok patojende aslında hidroklorik asit ile etkisiz hale getirilecek iken onlar için pH ‘ı yükselmiş bir mide en fazla çoğalacakları alan olmuştur .
.
Bunlar aynı tekrarlar oldukça midede daha çok çoğalmaya devam ederler.
En ünlüleride Helikobacter Plory mikrobudur .
Bu mikrop midenin katili olup ,mide kanserininde kaynağını oluşturur.
.
Diğer yandan yemek esnasında bol su içildiğinden midedeki posa hemen şişer ,şine posanın etkisi ile Hidroklorik ya üstten mide kapağını zorlarlar ya da altan :
Yukarıya yemek borusuna kaçan Hidroklorik asit burasını tahriş eder boğaza kadar .Sonrada bu tahriş olan dokular iltihaplanır enfeksiyona yol açarlar
Bunun adı Reflüdür
Aşağıdan mideden on iki parmak bağırsağına posadan önce giden Hidroklorik asit kaçakları buranın pH’ı normalde 7-8 olduğundan hızla burayı tahrip ederler .
Bu uzun süreçte on iki parmak bağırsağı kanserine doğru gider.
Yağların sentezlendiği yer olan on iki parmak bağırsağı bu görevi yapamaz hale dönüşür.
Mekanik sindirimde aslında Hidroklorik asidi destekleyecek şekilde pH’ı düşük yiyecek ve içecekler tüketilirse mekanik sindirimin tam olması sağlanabilir .
.
Bunun için yemekte fermente probiotik içecekler tüketilmelidir.
Probiotik Yoğurtlar ve Ayranlar,Kefir,Kımız,Probiotik meyve ve sebze suları,Probiotik turşu ve turşu suları,Şalgam suları tüketilmelidir.
Çorbalara,piyazlara ve salatalara sirke ile turşu suları katılmalıdır.
Kahvaltılarda çay içiliyorsa içine limon katılmalıdır.
MİDEDEKİ KİMYASAL SİNDİRİM
Midedeki posanın içinde bulunan proteinlerin ,vitaminlerin, minerallerin ve diğer önemli yararları olan antioksidanların sentezlenmesi gerekir .
Ayrışarak emilimleri daha kolay olacak olan yararlı maddelerden bu kimyasal sindirim ile tam bir beslenme sağlanmış olur.
Bu kimyasal sindirim gıdanın değişimi ve dönüşümüdür.
Değişmesi için gerekli olan kimyasal işlemin adı fermentasyondur.
Fermentasyon içinde mideye gerekli olanlar yararlı ve probiotik bakteriler ile enzimlerdir.
Fermentasyon işlemi ile proteinler, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sentezlenerek ayrışırlar ve her biri emilim yapılacak formlarda olurlar.
Bu kimyasal sindirimin tam olabilmesi için her yemek öğününde mutlaka yararlı ve probiotik bakterilerin olduğu fermente gıdalar tüketilmelidir.
Enzimler açısından ise taze sebzeler ve meyveler yenmelidir.
Hatta sebze salataları ile yemeğe başlamak en önemli doğal katkı olmuş olur.
Bu fermentasyon işleminde yararlı ve probiotik bakteriler aynı zamanda kısa zincirli yağ asitleri üretirler .
Bu asitler hem mekanik sindirime yardımcı olurlar hemde gıdalarla gelebilecek olan patojenleride etkisiz hale getirmekle öncelikle mide, daha sonraki süreçlerde bağırsakların sağlığına olumlu katkı sunmuş olacaklardır.
.
MİDE AÇKEN ,MİDE BOŞ İKEN ..
Mide sindirim faaliyetleri boyunca yaklaşık olarak 2.5-3 saat gıdalarla doludur .Sonra gıda posası mideyi terkettiğinde bir dinlenme süreci başlar .
Mide diğer öğüne kadar dinlenmelidir ki tekrar aynı faaliyetleri yapabilecek bir güce ve düzene sahip olmalıdır.
Bu zaman sürecinde midenin pH ‘ı 5-6-7 seviyelerine kadar yükselir .
Bu midenin kendini toparlaması için gerekli olan bir asit derecesidir.
Bu anlamda mideyi bu zaman diliminde en iyi destekleyecek olan Ph ‘ı 7-8 ortalamasında olan SU dur.
Yemekten yaklaşık olarak 2.5 saat sonrasında yarım lt. su içerek başlanacak bu arınma, temzilenme ve dinlenme sürecinde devamlı sadece su içilmelidir.
.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLIKLAR..
Bu süreçte eğer pH’ı düşük yani asidik içecekler ve yiyecekler tüketilir ise mide dokularına zarar verir.
Çünkü mide bu esnada kendi dokularını koruyacak bir salgı üretmemiştir.
Ülkemizde en çok yapılan yanlışlıkların başında aç karnına sirkeli su veya limonlu su içmek gelmektedir.
Bu mide dokularına zarar veren bir olgudur.
Mide dokuları bu asitler ile tahribata uğrar ve gastrit dediğimiz dokularda haassiyet ile yaralar oluşur .
Midenin iltihaplanmasına yol açan bu tür davranışlar doğru bilinen en büyük yanlışlıklardır .
Mide dokularını delik deşik edecek bu yanlışlardan arınmalıyız.
.
Bunun için yemekte fermente probiotik içecekler tüketilmelidir.
Probiotik Yoğurtlar ve Ayranlar,Kefir,Kımız,Probiotik meyve ve sebze suları,Probiotik turşu ve turşu suları,Şalgam suları tüketilmelidir.
Çorbalara,piyazlara ve salatalara sirke ile turşu suları katılmalıdır.
Kahvaltılarda çay içiliyorsa içine limon katılmalıdır.
MİDEDEKİ KİMYASAL SİNDİRİM
Midedeki posanın içinde bulunan proteinlerin ,vitaminlerin, minerallerin ve diğer önemli yararları olan antioksidanların sentezlenmesi gerekir .
Ayrışarak emilimleri daha kolay olacak olan yararlı maddelerden bu kimyasal sindirim ile tam bir beslenme sağlanmış olur.
Bu kimyasal sindirim gıdanın değişimi ve dönüşümüdür.
Değişmesi için gerekli olan kimyasal işlemin adı fermentasyondur.
Fermentasyon içinde mideye gerekli olanlar yararlı ve probiotik bakteriler ile enzimlerdir.
Fermentasyon işlemi ile proteinler, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sentezlenerek ayrışırlar ve her biri emilim yapılacak formlarda olurlar.
Bu kimyasal sindirimin tam olabilmesi için her yemek öğününde mutlaka yararlı ve probiotik bakterilerin olduğu fermente gıdalar tüketilmelidir.
Enzimler açısından ise taze sebzeler ve meyveler yenmelidir.
Hatta sebze salataları ile yemeğe başlamak en önemli doğal katkı olmuş olur.
Bu fermentasyon işleminde yararlı ve probiotik bakteriler aynı zamanda kısa zincirli yağ asitleri üretirler .
Bu asitler hem mekanik sindirime yardımcı olurlar hemde gıdalarla gelebilecek olan patojenleride etkisiz hale getirmekle öncelikle mide, daha sonraki süreçlerde bağırsakların sağlığına olumlu katkı sunmuş olacaklardır.
.
MİDE AÇKEN ,MİDE BOŞ İKEN ..
Mide sindirim faaliyetleri boyunca yaklaşık olarak 2.5-3 saat gıdalarla doludur .Sonra gıda posası mideyi terkettiğinde bir dinlenme süreci başlar .
Mide diğer öğüne kadar dinlenmelidir ki tekrar aynı faaliyetleri yapabilecek bir güce ve düzene sahip olmalıdır.
Bu zaman sürecinde midenin pH ‘ı 5-6-7 seviyelerine kadar yükselir .
Bu midenin kendini toparlaması için gerekli olan bir asit derecesidir.
Bu anlamda mideyi bu zaman diliminde en iyi destekleyecek olan Ph ‘ı 7-8 ortalamasında olan SU dur.
Yemekten yaklaşık olarak 2.5 saat sonrasında yarım lt. su içerek başlanacak bu arınma, temzilenme ve dinlenme sürecinde devamlı sadece su içilmelidir.
.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLIKLAR..
Bu süreçte eğer pH’ı düşük yani asidik içecekler ve yiyecekler tüketilir ise mide dokularına zarar verir.
Çünkü mide bu esnada kendi dokularını koruyacak bir salgı üretmemiştir.
Ülkemizde en çok yapılan yanlışlıkların başında aç karnına sirkeli su veya limonlu su içmek gelmektedir.
Bu mide dokularına zarar veren bir olgudur.
Mide dokuları bu asitler ile tahribata uğrar ve gastrit dediğimiz dokularda haassiyet ile yaralar oluşur .
Midenin iltihaplanmasına yol açan bu tür davranışlar doğru bilinen en büyük yanlışlıklardır .
Mide dokularını delik deşik edecek bu yanlışlardan arınmalıyız.
.
Midenin biosaatini çok iyi kavramak gerekiyor .
:
Eğer bu zamanlamayı çok iyi bir şekilde destekleyecek bir akıllı beslenme yolu seçilirse hem tam beslenme hem de tam sindirim sağlanmış olacaktır .
Midenin biosaatini çok iyi kavramak gerekiyor .
:
Eğer bu zamanlamayı çok iyi bir şekilde destekleyecek bir akıllı beslenme yolu seçilirse hem tam beslenme hem de tam sindirim sağlanmış olacaktır .
MİDENİN BİOSAATİ.. Konusuna 1 Yorum Yapıldı
Harika.cogumuz bu problwmi yasio ama sebebjni bilmiyoduk