İNÜLİN ve OLİGOFRUKTOZUN BESLENME İLİŞKİSİ
Gazi Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi, Gıda ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
.
İnülin ilk defa 1800’lü yıllarda Rose tarafından İnula helenum adlı bir bitkinin köklerinden elde edilen bir karbonhidrat türü olarak tanımlanmıştır.
.
İnülin ve oligofruktoz birçok ülkede besinlerin toplam enerjisini düşürmek amacıyla dondurma, kek, pasta gibi yüksek kalorili besinlerin hazırlanmasında yağ ve şeker yerine kullanılmaktadır.
.
İnülin ve oligofruktoz sindirim enzimlerine karşı dirençli olan β-2-1 bağları ile fruktoza bağlandığı için, enerji değerleri diğer bilinen karbonhidratlara göre düşüktür.
.
Diyet karbonhidratları 4kkal/g enerji içerirken, inülin ve oligofruktoz sindirime karşı dirençli olmaları, ince bağırsaklarda emilime uğramamaları nedeniyle, diğer karbonhidratlara göre daha düşük enerji içeriğine sahiptirler..
İnülin ve oligofruktoz, sindirime uğramadan doğrudan kalın bağırsağa geçerler, burada bakteriler tarafından fermentasyona uğrarlar.
Fermente edilmiş karbonhidratların enerji değerleri, yaklaşık 0-2.5 kkal/g’dır.
.
İnülin ve oligofruktozun enerji değerleri içerdikleri karbon zincirine, fermente olan miktara, dışkıyla atılan miktara ve oluşan kısa zincirli yağ asitlerine bağlı olarak değişir.
.
Roberfroid [10], bir gram inülin ve oligofruktozın ortalama 1.5-1.7kkal enerji verdiğini, bu miktarın ise heksozların verdiği enerjinin yaklaşık %38’ine eşit olduğunu açıklamıştır [10].
.
Bu nedenle, bu maddeler obezite tedavisinde rahatlıkla kullanılabilir [11]. Hem inülin, hem de oligofruktozunyüksek miktarlarda alınmasının (40-100g/gün) kan insülin ve glukagon düzeyini, dolayısıyla kan şekerini etkilemediği [4], ancak hem inülin, hem de oligofruktozun belli dozlarının bireysel farklılık göstererek ishale neden olabileceği açıklanmıştır [6].
.
.
İNÜLİN ve OLİGOFRUKTOZUN SAĞLIKLA İLİŞKİSİ
.
İnülin ve oligofruktozun sağlık üzerine en önemli etkisi ince bağırsaklarda bifidobakterilerin gelişmesini uyarmalarıdır.
.
Kalın bağırsakta 400’den fazla çeşit bakteri vardır, bu bakterilerden bazıları kanser gibi birçok hastalığa zemin hazırlarken, Lactobacilli ve Bifidobakteri gibi bakteriler sağlığı olumlu yönde etkilemektedir.
.
İnülin veya oligofruktoz tarafından salınımları artan Bifidobakteri, zararlı bakterilerin üremesini engellerken, bağışıklık sistemle ilgili fonksiyonların uyarılmasını, B grubu vitaminlerinin sentezini ve bazı minerallerin emiliminin artmasınısağlar.
.
Prebiyotikler mikroorganizma içeriğinde olmayan organik kompanentlerdir [12]. Bunlar, bağırsak florasını geliştirerek, sağlığı koruyucu ve hastalıkları önleyici etki gösteririler.
.
İnülin, dışkı mikroflorasında normalde %20 oranında bulunan Bifidobakteri oranını, %71‘e kadar çıkarabilir.
İnülin ve oligofruktozlar, kan şekerinin regulasyonu ve lipit metabolizması üzerinde de olumlu etki gösterirler [4].
…
DİABETTE :
Hayvan çalışmalarında, inülin ve oligofruktozun kan insülin ve glikoz konsa”ntrasyonlarını düşürdüğü gösterilmesine rağmen, insanlarda etkisi tam olarak netlik kazanmamıştır.
.
Kok ve ark. [13], dört hafta boyunca, gönüllü sağlıklı 12 bireye günlük 20 g. fruktooligosakkarit, kontrol grubuna da aynı miktarda sukroz verilerek, plazma glikoz ve insülin seviyelerini incelemişlerdir.
.
Sonuç olarak, fruktooligosakkarit verilen gruptaki bireylerin hepatik glikoz üretimi azalmış, fakat glikoz metabolizmasında insülin seviyelerinde bir
değişikli gözlenmemiştir
.
Ratlar üzerinde yapılan bir başka çalışmada, %10 oligofruktoz içeren standart diyet veya sadece standart diyet verilerek kan glikoz ve lipit
profiline bakılmıştır.
.
Deney grubunun postprandial (tokluk) serum trigliserit, insülin ve glikoz düzeyleri anlamlı derecede düşmüştür. Yine deney grubunda, glikoza bağlı insülintropik polipeptit ve glukagon benzeri büyüme faktörü düzeyi değişmemiştir [14].
.
TRİGLİSERİT DÜZEYİNİ DÜŞÜRÜR
Lipit Metabolizması:
Oligofruktoz, serum trigliserit düzeyini düşürmektedir. Ratların diyetlerine eklenen 10g oligofruktoz, karaciğerde yağ sentezini azaltmıştır.
Oligofruktozun yağ yapımını azaltıcı etkileri vardır [15]. .
.
Brighenti ve ark. [16] normolipidemik (kan lipit düzeyi normal) 20 gönüllü erkeğe, inülin içeren kahvaltılık tahıl karışımları vererek, inülinin kan lipit düzeyi üzerindeki etkilerini incelemişler, inülinin kan lipit parametrelerini düşürdüğünü saptamışlardır.
.
Trautwein ve ark. [17] yürüttükleri bir çalışmada, 4 gruba ayırdığı hamster cinsi farelere beş hafta süresince 0, %8, %12 ve %16 oranlarında inülin eklenmiş; 20g/100g yağ ve 0.12g/100g kolesterol içeren diyetler vermişlerdir.
.
İnülin almayan grupta kolesterol seviyesi etkilenmezken, %8, %12 ve %16 oranlarında inülin alan gruplarda sırasıyla serum kolesterolü %18, %15 ve %29 oranında azalırken, %12 ve %16 oranlarında inülin alan gruplarda sırasıyla trigliserit %40 ve %63 oranında düşmüştür.
.
.
İnülin miktarı arttıkça, serum kolesterol, trigliserit ve VLDL-kolesterol düzeyi azalmaktadır. Amerikan Diyetetik Derneği, şeker hastalığında görülen lipit metabolizması bozukluklarını düzeltmek için, yağ yerinegeçen, inülin gibi maddelerin kullanılmasını önermektedir [18].
.
MİNERAL EMİLİMİNİ ARTTIRIR
Posa genel olarak mineral emilimini azaltan besin öğesi olarak bilinse de, inülin ve oligofruktoz için bu doğru değildir.
.
Diyet posası, fitat içeriği nedeni ile kalsiyum, magnezyum, demir, çinko ve mangan gibi minerallerin emilimini olumsuz yönde etkiler.
.
Hem inülin, hem de oligofruktoz kalsiyum ve magnezyum biyoyararlılığını arttırarak kemik kayıplarını en aza indirir.
.
İnülin ve oligofruktozun mineral emilimi üzerindeki olumlu etkileri, ince ve kalın bağırsakların pH’ını düşürmeleri ve uçucu yağ asitleri konsantrasyonunun artması ile ilişkilidir.
.
Kalsiyum çekumdan emildiği için, çekumları alınmış ratlarda, inülin ve oligofruktoz etki göstermemiştir..
.
Özellikle kemik kitlesinin en üst düzeye çıktığı ve ileri yaşlarda osteoporoz görülme olasılığı ile yakından ilişkili olan ergenlik döneminde verilen oligofruktozun kalsiyum emilimini arttırdığı bildirilmiştir [19].
.
Ratlarda, fruktooligosakkaritlerin kalsiyum emilimini arttırdığı,
işaretli 45Ca kullanılarak ispatlanmıştır [20].
.
Gastrostomili hastalarda (yemek borusunun işlevini yapmadığı durumlarda beslenmeyi sağlamak amacıyla mideyi vücut dışına açan bir kanal oluşturulması), anemi ve kemik erimesi görülme oranı yüksektir. Diyete eklenen fruktooligosakkaritler gastrostomili hastalarda, bu problemlerin azalmasına neden olur..
.
Bu hastalara %10 fruktooligosakkarit içeren bir diyet verilerek intestinal
bölgedeki kalsiyum, magnezyum ve fosfor emilimleri ile kalsiyum bağlayıcı protein (CaBP) düzeyleri, kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Fruktooligosakkarit içeren diyet, CaBP ve intestinal bölgeden kalsiyum emilimini arttırmıştır.
.
Fruktooligosakkaritlerin CaBP düzeyini arttırmaları, vücut kalsiyum dengesinin sağlanmasında önemlidir [21].
.
Ohta ve ark. [22] gastrostomili ratlara verdikleri her 1kg besine 75g fruktooligosakkarit ekleyerek yaptıkları bir çalışmada, kemik mineral yoğunluğu ile hemoglobin ve hemotokrit gibi anemi kriterlerinin, fruktooligosakkarit ekledikleri grupta, eklenmedikleri gruba göre anlamlı şekilde yüksek olduğunu saptamışlardır.
.
Gastrostomili ratlarda, diyete eklenen fruktooligosakkaritin hem olan demirin emilimini arttırdığı, hem olmayan demiri ise etkilemedikleri rapor edilmiştir [23].
.
PROBİOTİKLERİ BESLEYEREK ARTTIRIYOR
Gastrointestinal Sistem: İnülin ve oligofruktoz, bifidobakterileri arttırarak kalın bağırsak sağlığını olumlu yönde etkilerler. İnülin ve oligofruktozlar, kalın bağırsağa gelince hızla buradaki bakteriler tarafından fermentasyona uğrayarak, kısa zincirli yağ asitleri sentezini artırırlar [24], bu artış, kalın bağırsak kanseri ve hiperkolesterolemi riskini azaltırken, vitamin sentezi ve bağışıklık sistemi uyarır [25].
.
Molis ve ark. [26] diyetle günde 20.1g fruktooligosakkarit verdikleri 6 gönüllü, sağlıklı bireyde fruktooligosakkaritlerin ince bağırsaklarda hiç emilmediğini, sadece kalın bağırsakta fermentasyona uğradıklarını saptamışlardır.
.
Bu nedenle bu maddelerin enerji içeriğinin düşük olduğu bir kez daha ispatlamışlardır.
.
Başka bir çalışmada da, fruktooligosakkarit ve oligofruktoz ile beslenen grubun gastrointestinal sistemlerinde, diğer gruplara göre daha fazla miktarda bütirat oluştuğu, kalın bağırsak pH’nın düştüğü, dışkı hacimlerinin ve bifidobakteri sayısının arttığı bildirilmiştir [27].
KANSERİ ÖNLÜYOR:
İnülin ve oligofruktoz bifidobakteri sentezini arttırarak, kalın bağırsak kanseri riskini azaltmaktadır.
Yapılan bir çalışmada ratlarda 1.2 dimetilhidrazin ile kalın bağırsakta kötü huylu tümör oluşturulmuş, daha sonra bir gruba sadece yağsız süt; bir gruba yağsız süt ve bifidobakteri; bir gruba yağsız süt ve oligofruktoz; bir gruba da yağsız süt, bifidobakteri ve oligofruktoz verilerek tümörlerin gelişimi incelenmiştir.
.
Bifidobakteri ve oligofruktoz verilen grupta kötü huylu tümörler diğer
gruplara göre, anlamlı şekilde azalmıştır.
Bifidobakteri bir probiyotik, oligofruktoz ise prebiyotiktir, ikisinin beraber kullanılması sinbiyotik etki ile kalın bağırsak kanseri riskini azalttır [28].
Diğer Etkiler:
İnülin ve oligofruktozlar, lenfosit aktivitesini arttırarak, bağışıklık sistemi olumlu şekilde etkiler [26].
.
Kalın bağırsakta bifidobakterilerin oranı ile immünoglobülin miktarı arsında pozitif ilişki vardır. İnülin ve oligofruktozlar, bifidobakterilerin üremesini arttırarak, immünoglobülin aktivitesini de arttırır [29].
Dializ hastaları için kullanılan beslenme ürünleri içerisine fruktooligosakkarit eklenmesi, hem hastaların genel durumlarını olumlu etkilemiş, hem de kabızlık şikâyetlerini azaltmıştır [30]. .
.
ANNE SÜTÜ
Anne sütü, oligosakkarit yönünden zengin bir besindir.
Oligosakkaritlerin bebek sağlığı üzerinde birçok önemli etkisinin olması, anne sütünün önemini bir kat daha artırmıştır [31].
.
İnülin ve oligofruktoz gibi prebiyotiklerin eklenmesi, Bifidobacterium ve Lactobacillus’un çoğalmasını sağlayarak, bu hayvanların bağırsak mikrofloralarını düzeltir [33].
.
HAYVANLARIN BESLENMESİNDE
Piliçlerde fruktooligosakkarit, Salmonella’nın üremesini engellemektedir.
Altı hafta boyunca, fruktooligosakkarit içeren diyet verilen piliçlerde Salmonella typhimurium kolonilerinin sayısının azaldığı açıklanmıştır [34].
.
Günümüzde, fruktooligosakkaritler bebek mamalarında kullanılabilmektedir [32].
Ayrıca, inülin ve oligofruktozlar hayvan beslenmesinde de yararlı etkiler göstermektedir.
.
Kedi ve köpeklerin kalın bağırsaklarında bulunan çeşitli bakteriler sindirilmemiş aminoasitlerin, amonyak, alifatik amin vb. maddelerin kalın bağırsakta fermantasyona uğramasına neden olarak dışkılarının çok kötü
kokmasına neden olur.
Bu dışkı, insan sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle bu hayvanların diyetlerine İnülin ve oligofruktoz gibi prebiyotiklerin eklenmesi, Bifidobacterium ve Lactobacillus’un çoğalmasını
sağlayarak, bu hayvanların bağırsak mikrofloralarını
düzeltir
Henüz yorum yapılmamış.