FERMENTE SÜT ÜRÜNLERİNE YABANCILAŞMA
..
Günümüzde süt ve süt ürünleri duyarlılıkları artıyor.
Temel nedeni sindirim sisteminin düzensizliği ve bağışıklık sisteminin
güçsüzlüğü.
Ortaya çıkan bağırsak problemlerinde suçlu ilan edilen süt içeriklerini ne kadar iyi biliyoruz.
..
SÜT DUYARLILIKLARI.
Ortada çok kavram ve kelime karışıklığı bulunmakta.
Toptan her şey bir çuvala konularakta ifade edilmekte,tek bir kelimeye bütün anlamlar yüklenerekte bir izah yapılmaya çalışılmaktadır.
..
LAKTOZ DUYARLILIĞI
Sütü içerek tüketirken karşılaşılan genel bir duyarlılıktır.
Dünyadaki coğrafik florada;bazı topluluklarda doğal olarak metabolizmalarında bulunması gereken LAKTAZ enzimi olmadığından sütün içeriğindeki süt şekeri denilen laktoz parçalanamaz.
Bu durum ortaya gaz sancısı ,şişkinlik,karın ağrısı gibi nedenlere yol açar.
Laktoz bütün sütlerde olduğu için bu durum kişileri süt içmemeye doğru yönelime iter.
..
YANLIŞ ALTERNATİFLER
Alternatif olarak öne sürülen soya sütü,badem sütü veya hindistan cevizi sütü gibi adlandırmalar yapılan sıvılar ;süt değildir.
Sadece bu gıdaların beyaz renkteki suyudur.
Süte benzemesinden dolayı ” süt ” olarak adlandırılması çok yanlıştır.
Süt bir memeli bir canlıdan sağılan dünyanın en besleyici bir gıda maddesidir.
Maalesef kalıcı bir hale gelen eksik algıdır.
5000 YIL ÖNCE
Orta Asya toplulukları göçebe halinde yaşarlar iken ;yanlarında bulunan evcilleştirdikleri at ve keçilerin sütünden yaralanmak istemişler.Ancak laktaz enzimleri olmadığından gaz ve şişkinlikten dolayı sütü içememişlerdir.
Peki..!..
Sütten vaz mı geçmişlerdir?
Tabii ki hayır !..
Çeşitli tesadüflerle sütü sakladıkları tulumlarda sütün pıhtılaştığını gördüklerinde ve bunları tükettiklerinde; şişkinlik ve gaz oluşmadığı görmüşler.
Tarihin en şanslı zaman dilimidir bu insanlık açısından..
Yoğurt ,Kefir ,Kımız ve Peynir keşfedilmiştir.
Fermentasyon ile sütün içindeki laktoz parçalanmış,çok kolay sindirilebilir hale gelmiştir.
.
Laktoz duyarlılığından dolayı toptan bütün fermente süt ürünlerinide tüketmeyenler yanlış ve eksik bilgi içindeler.
Bu sorunu yaşayanları yanlış yönlendiren doktor ve beslenme uzmanlarıda hala var.
Laktaz enzimi doğal olarak bir çok toplumlarda ya çok az ya da hiç yoktur.
Türkiyede bu oran bazı açıklamalara göre % 87 civarındadır.
Laktoz duyarlılığı olanlar süt içmemeli ;ancak bol bol fermente olmuş yani mayalanmış yoğurt ,kefir ,kımız tüketmelilerdir.
..
İNEK SÜTÜ DUYARLILIĞI
Özellikle inek sütü ,çiftliklerdeki popülasyon açısından yapısında duyarlılıklar yaratacak ölçüde sorunlar ortaya koyuyor.Meralarda otlayan ,doğadan her türlü florayla beslenen ineklerde sorunlar çok daha az.
İnek sütünü içme sütü olarak tüketildiğinde daha çok sorun ortaya çıkmaktadır.
Buda içeriğindeki kazein yapısından kaynaklanmaktadır.
Kazein duyarlılığı diye bilinen bir sorundur.
A1 süt grubu denilen inek sütü,koyun sütü ve manda sütlerinin hepsinde bu duyarlılık yaşanır.
A2 süt grubu ise anne sütü,keçi sütü,eşek sütü,at sütü ve deve sütündeki kazein yapısında bu duyarlılık oluşmaz.
..
KAZEİN DUYARLILIĞI
Kazein sütün içeriğindeki temel ve ağırlıklı bir proteindir.
Bir çok yararları bulunmaktadır.
Besleyici özellikleri yanısıra ağır metalleri ve toksikleri temizlemesi ile zehirlenmelere karşı çok etkili bir antioksidan özelliği vardır.
Kazein yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır.
Süt işlemlerinde özellikle yüksek ısılardaki pastörizasyon işlemlerinde sütten geriye kalan tek proteindir.
Ancak yüksek ısıda yapısı ve formu değişir.
Besleyici özelliklerinide yitirir.
Diğer yandan mekanik işlemlerdeki basınç ve diğer etkilerle elektriksel yükü bünyesine alır.
Tüketildiğinde bu yük sorun olarak yansır.
O yüzden yüksek basınçlarla yapılan homojenizasyon işlemi kazeini başkalaştırır.
..
BETA-KAZEİN ………..BETA-KAZOMORFİN
Kazeinin A1 sütlerindeki sindirim esnasındaki dönüşümünde ise kazein önce beta-kazeine daha sonra beta-kazomorfine dönüşür .
Beta-kazomorfin özellikle bebeklerin beyninde otizm sorunlarına yol açar.
İleri yaşlarda sigara ve alkole başlangıç basamağı oluşturur.
Uyuşturucu maddelere eğilimi güçlendirir.
Yapılan araştırmalarda özellikle yüksek pastörizasyon ve yüksek basınçlarla yapılan işlemler sonucu ortaya çıkan UHT süt tüketiminin
şiddet eğilimini güçlendirdiği ,psikolojik sorunlar ile depresyonlara neden olduğu belirtilmektedir.
A2 sütlerindeki kazein dönüşüm olarak beta-kazeine dönüşür ,ancak beta-kazomorfine dönüşmez.
İçme sütü olarak bu anlamda inek sütü (özellikle UHT ) yerine keçi sütü tercih edilmelidir.
..
FERMENTE SÜT ÜRÜNLERİ
Fermente süt ürünlerinde kazeinin zararları minimum düzeylerdedir.
Fermentasyon sütün dönüşümünde farklı bir faz durumudur.
Aynı zamanda fermentasyonu sağlayan bakterilerin verdiği yapısal değişiklikle öncelikle yoğurt,kefir ve kımız gibi ferment ürünler antioksidant özellikleri tüm zararlı oluşumları dışarı atarlar.
..
YABANCILAŞMA…KÖRELME…REDDETME..
Ortaya çıkan rahatsızlıklarda öncelikle hangi duyarlılığın yaşandığının somut olarak tespit edilmesi gerekir.
Bilinmesi gerekirki bu duyarlıklar bağışıklık sisteminin tam oluşmamasından veya sezeryan doğumlardaki bağırsak floranın eksik ve yanlış oluşumundan kaynaklanıyordur.
Bunun ana temeli bağırsaklardaki probiotik bakteri çeşitlerinin ve sayılarının azlığıdır.
Probiotikler öncelikle annenin doğum kanalından doğal yollarla alınmalıdır.Daha sonra anne sütünün desteği ile bağırsaklarda probiotik
habitat oluşmalıdır.
Bu doğal yollarla olduğunda ömür boyu sürecek olan bir yapı sapasağlam oluşmuş olacaktır.
Bilinmelidir ki anne sütü emen bebeğin midesinde hemen yoğurt gibi bir fermentasyon oluşmaktadır.Bebek kustuğunda bunu görebilirsiniz.
6. ayda hemen beslenmeye yoğurt ile başlanması bu yüzdendir.
Yoğurdun en temel besin maddesi olması bu yüzdendir.
Yoğurt ile beslenen topluluklar bu yüzden şanslıdırlar.
..
LAKTOZ ,KAZEİN DUYARLILIĞIM VAR
SÜT ÜRÜNLERİ TÜKETMİYORUM !..
..
Bu sözü çok duymaktayız.
Algı olarak çok yerleşen bir kolaycılık.
Laktoz ve Kazein konusunda sığ bilgilerin sonucudur bu.
Gerek laktoz duyarlılığı gerekse kazein duyarlılığından dolayı toptancı bir bakış açısıyla tüm süt ürünlerinden vazgeçmek ömür boyu süt ürünleri tüketememe sorununu ortaya çıkarır.
..
Bu beslenme açısından son derece yanlış ve aynı zamanda büyük bir eksikliktir.
..
Metabolizmanın tüketmediği gıdaları unuttuğunu,hafızasından sildiğini çok iyi kavramalıyız.
Ömür boyu süt ürünlerini tüketememe durumu geriye dönüşü olmayan bir yoldur.
Süt ürünleri yabancı olarak görülür ,bir müddet sonra alınsa bile sindirim ile emilim gerçekleşmez.
..
Fermentasyon bir metabolizmanın beslenmesinin temelidir .
Midedeki besinlerin kimyasal sindirim dediğimiz dönüşüm operasyonunun adıdır.
..
EN İYİ PROBİOTİK KAYNAĞI FERMENTE SÜT ÜRÜNLERİDİR
Bunu en iyi destekleyecek olanda doğal olarak alacağımız probiotik bakterilerdir.
Probiotik bakterilerin en zengin kaynağı fermente süt ürünleridir.
Probiotik Yoğurt ,Probiotik Peynir,Kefir ve Kımızdır.
Çok farklı çeşitte ve çok fazla sayıda probiotikler almanın en doğru yolu fermente süt ürünleridir..
::
SÜT PROTEİNLERİ
Probiotik bakterilerin en çok çoğaldığı ,en çok beslendiği ve en çok aktif hale geldiği ortam süttür.
Süt proteinleri probiotiklerin beslenmesini ve taşınmasını sağlamada etkin oldukları gibi bağırsak duvarına tutunmalarına destek veren ,onların kolonize halde yardımlaşarak yaşamalarını sağlamaktadırlar.
Süt ürünlerini tamamen beslenmenin dışına çıkarmak bıoyararlanım açısındanda bir çok mineral eksiklerini ortaya çıkaracaktır.
..
Bu yüzden metabolizmanın süt ürünlerini unutmaması ve bu ürünlere yabancılaşmaması için azar azar da olsa fermente formlarda olanları günlük beslenmede yer almalıdır.
Haydar YILMAZ
Araştırmacı Yazar
Henüz yorum yapılmamış.